Zeytinburnu Tıbbi Bitkiler Bahçesi

Türkiye'nin ilk tıbbi bitkiler bahçesi
ekosistemimizin farkına varmak için fırsat sunuyor..

Kimyasal katkısız yetişen 700'ü aşkın tıbbi bitki,
sera, herbarium, laboratuar..

Sağlık Çevre Okulu, staj imkanı, yayınlar,
tez-proje ve kurum destekleri..

Geçmişle bugünü buluşturan
geleneksel tıp festivali..

Biyoçeşitliliğin korunup geliştirilmesine,
tıbbi bitkilerin etkin ve güvenli kullanımına katkı..

Dr. Abdullah Cem Şen

 

Günümüzde üretilen balların içinde fazla miktarda şeker olduğu için bal tüketimi eskiye nazaran oldukça azalmıştır. Şeker hastalığı, kolesterol, kilo vb. rahatsızlıklar nedeniyle bal yiyemeyen veya bir-iki kaşık bal yedikten sonra tıkanan insanların bal yiyebilmeleri için baldaki şeker miktarının azaltılması gerekmektedir. Ayrıca, bal özünün arttırılmasıyla etken madde etkili dozda alınabilecektir.

Balın bileşimi:

%80 şeker: glikoz + fruktoz

%17 su

%3 değerli öz kısım

Suyu saymazsak yaklaşık %98-99’u şeker olan bal ile tedavi yapmak bugünkü analitik teknolojiye yakışmamaktadır. Doğal bir tedavi aracı olan balla vücuda şeker yüklemek beslenme açısından oldukça yanlıştır. Şeker oranını %60’a indirmek ve değerli öz kısım oranını %5’e çıkartmak gerekmektedir. Böylece yeterli dozda etken madde alınabilecek ve şeker yükü yokedilecektir. 

Yöntem:

1. bal (glikoz+fruktoz) + glikoz oksidaz = şeker asidi + hidrojen peroksit

2. şeker asidi + hidrojen peroksit + katalaz = şeker asitli bal + su + oksijen

koenzim: fad

tampon: fosfat tamponu

ph: 4,5-5

sıcaklık: 35°C

Sonuç: Şeker oranı %25 azalır.

Örnek:

Pinocembri, Avustralya balı içinde ortalama %5 oranında bulunan antienflamatuar, antihipertansif, oksijeni az beyin alanlarını oksijene eden etken maddedir. Antienflamatuar minimal etkili dozu 10 mg’dır. 10 mg pinocembri ortalama 200 gr balın içinde mevcuttur. Yani, bu maddeyle tedavi için kişinin 200 gr bal yemesi gerekir. Şeker hastalığı, kolesterol, kilo vb. rahatsızlıkları olanların, hatta sağlıklı insanların bile 200 gr bal yemesi zordur.

Glikoz oksidaz enzimi şekerleri toksik mutajenik olmayan, doğal olarak vücutta oluşan ve yediğimiz gıdalarda bulunan şeker asitlerine dönüştürmekte ve şeker yükü yapmadan idrarla atılmasını sağlamaktadır. Kontrollü şekilde tüketildiğinde önlenebilir hafif yan etkiler ortaya çıkmaktadır. Diğer şekerli gıdaların alımı kısıtlanmalıdır. Şu anda ruhsatı alınmamıştır. Şeker asidinin günlük 20 gr kullanıldığında yan etki yapmadığı, 40 gr kullanıldığında ise hafif alkaloz veya asidoz yaptığı yayınlanmıştır. Dozaj sınırlamasıyla ilgili henüz bir araştırma yapılmamıştır.

Çörekotu-zeytin-incir-hurma-üzüm karışımı balları

20-30 gr çörekotu veya 200-300 gr bal 30 gr tereyağı veya zeytinyağı ile ekstrakte edilince içlerindeki özler yağlara geçer, yağ içindeki bu maddeler dahilen veya haricen kullanılır.

Normal şartlarda çörekotundan bal olmaz. Çalışmamızda, arılara 100 gr çörekotu ekstresi ile 7 kg üzüm-incir-hurma karışımı yedirildiğinde bu karışım kendiliğinden oluşmuş, doğal ve şifalı bir bal ortaya çıkmıştır. Zeytin ve çörekotu ekstresini kaynatmamalı ve köpük halinde üstte kalan saponinler alınmalıdır.