Zeytinburnu Tıbbi Bitkiler Bahçesi

Türkiye'nin ilk tıbbi bitkiler bahçesi
ekosistemimizin farkına varmak için fırsat sunuyor..

Kimyasal katkısız yetişen 700'ü aşkın tıbbi bitki,
sera, herbarium, laboratuar..

Sağlık Çevre Okulu, staj imkanı, yayınlar,
tez-proje ve kurum destekleri..

Geçmişle bugünü buluşturan
geleneksel tıp festivali..

Biyoçeşitliliğin korunup geliştirilmesine,
tıbbi bitkilerin etkin ve güvenli kullanımına katkı..

Doç.Dr. Necmi Aksoy
Düzce Üniversitesi Orman Fakültesi 
Orman Botaniği Anabilim Dalı

 

Türkiye, Trakya ve Anadolu yarımadalarının Afrika - Asya  kıtaları  ile  Avrupa  kıtasında bulunması,  Avrupa- Sibirya, İran-Turan ve Akdeniz flora bölgelerinin kesişim yerinde olması, Mezopotamya, Kafkas-Hazar  flora alanlarına yakınlığı, jeomorfolojik ve iklim yapısındaki çeşitlilik dolayısıyla zengin bir floraya sahiptir.

Türkiye’de eğreltiler ve tohumlu bitkiler dahil olmak üzere 167 familya ve 1220 ‘si doğal 1320 cins, 11466’sı doğal, 11707 bitki taksonu bulunmaktadır. Bunların 3649’u,  yani  %35’i  endemiktir. Türkiye bazı cins, seksiyon, tür ve diğer taksonomik grupların primer ya da sekonder gen merkezi kabul edilir. Bunlara;  Isatis sp., Draba sp., Alyssium sp., Astragalus sp., Alcea sp., Phlomis sp., Salvia sp., Verbascum sp., Scrophularia sp., Veronica sp., Campanula sp., Anthemis sp., Centaurea sp., Achillea sp., Allium sp. ve Iris sp. cinsleri örnek verilebilir. 

Türkiye, açık (Gymnospermae) ve kapalı (Angiospermae) tohumlu bitkilerden 80 familyaya ait  232 odunsu bitki cinsine, 871 odunsu türe, 168 altüre ve 159 varyeteye sahiptir. Odunsu yapıdaki taksonlardan Quercus sp. cinsine ait 18 tür Anadolu’daki genetik zenginliğin göstergesidir. Bunun yanında ağaç ve yüksek boylu çalı türleri 300 civarında olup, en dikkat çeken cinsler Sorbus sp., Malus sp., Mespilus sp., Crataegus sp., Amygdalus sp., Prunus sp., Cerasus sp., Cotaneaster sp., Pistacia sp., dir. Bu durum meyve ağaçlarının gen merkezinin Anadolu olduğunu göstermektedir. Anadolu, orman ağaçları olan Abies sp., Picea sp., Cedrus sp., Juniperus sp., Liquidambar sp., Castanea sp., cinslerinin de gen merkezidir.

Akdeniz bölgesi 700 endemik türü barındırması ile endemizm dağılımında ilk sıradadır. Bu durum, Toros dağ silsilesinin Akdeniz’e paralel olarak uzanmasından ve ani bir yükselim yapmasından kaynaklanmaktadır. Doğu Anadolu 380, orta Anadolu 270, Karadeniz 260, Marmara 76, güney Anadolu 35 endemik türe sahiptir. Geri kalan 1300 endemik tür ise ekolojik özellikleri birbirine yakınlık gösteren orta-doğu Anadolu, Akdeniz-Ege, Karadeniz-orta Anadolu, Akdeniz-güneydoğu Anadolu arasındaki bölgelerde bulunmaktadır. 

Türkiye’nin kuzeyi bütün olarak Avrupa-Sibirya flora alanına girmektedir. Ordu-Melet ırmağının doğusundan Kafkasya’ya kadar olan doğu Karadeniz kısmı Colchic (kolşik) alt flora alanına, orta ve batı Karadeniz aynı flora alanının Euxine (öksin) alt flora alanına, Marmara denizi çevresi ile Ege ve Akdeniz bölgeleri Akdeniz flora alanına, orta, doğu ve güneydoğu Anadolu İran-Turan flora alanına, güneydoğu Anadolu’nun step ve çölümsü step alanları Mezopotamya flora bölgesinin etki alanına girmektedir.  

Avrupa-Sibirya flora alanı, sahiller ve iç kesimler dahil olmak üzere Türkiye’nin bütün kuzeyini  ve Kafkasya’nın büyük bölümünü kapsar; doğuda Kırım ve Dobruca dağlarına kadar uzanır. Bubölgede Karadeniz’in ılıman nemli soğuk iklimi etkilidir. Burada asıl olarak yapraklı türlerden oluşan bir orman vejetasyonu egemen olup, yükselti ile birlikte bu türlere iğne yapraklı taksonlar da katılmaktadır. Kuzey Anadolu ve Trakya’da yayılan bu flora alanı, doğuda İranın kuzey kesimleri ve Taliçya’da egemen olan Hyrcanian flora alanının etkisi altındadır. Orta Avrupa ve Atlantik-Avrupa ile sıkı floristik ilişkileri vardır. Genel olarak Avrupa-Sibirya flora alanındaki yaz kuraklığı doğu kesiminde söz konusu değildir. Bununla birlikte yağışlar ve nem oranı hissedilir derecede artmaktadır. Kolşik kesim İran-Turan flora alanından ani bir sınırla ayrılmaktadır. Batıdaki öksin kesim İran-Turan flora alanından kesin bir sınırla ayrılmaz. Çoğunlukla Pinus nigra ssp. pallasiana, Quercus ssp. taksonlarından oluşan orman alanları vardır.

Akdeniz flora alanı, kuzey Afrika’nın kurak kesimleri dışında bütünüyle Akdeniz’in kıyı kesimlerine özgü bir yayılış göstermektedir. Doğu sınırına Anti-toroslar, Amanos ve Lübnan’da ulaşmaktadır. Türkiye’de bulunan Akdeniz flora alanı, İtalya’nın doğu yönünden Lübnan’a kadar uzandığı kabul edilen doğu Akdeniz provensine dahildir. Bölge geophytes, therophytes ve kurakçıl chamaephytes’ler bakımından zengindir. Bu bitkiler Akdeniz ikliminin kuru ve sıcak yazlarıyla serin ve nemcil kışlarına tam olarak uyum sağlamıştır. Kurakçıl karakterli, her dem yeşil ağaç ve çalılardan oluşan bir bitki örtüsü Akdeniz vejetasyonunu oluşturmuştur. Özellikle dağlık bölgelerde Pinus spp. (P. nigra ssp. pallasiana, P. brutia, P. halepensis), Abies cilicica ssp. cilicica, A. c. ssp. isaurica, Cedrus libani, Juniperus  exelca, J. foetidissima, J. phoenica, Cupressus sempervirens gibi iğne yapraklı türlerden oluşan  orman toplumları bulunmaktadır. Karasal karakterli flora alanları kolaylıkla birbirlerinin sınırlarına girebildiklerinden, Akdeniz flora bölgesinin sınırları kesin olarak belirlenememektedir. Özellikle İran-Turan bölgeler arasında önemli floristik ilişkiler bulunmaktadır. Bu flora alanı, Trakya’nın güney kesimi ve Gelibolu yarımadasından başlar, güney Anadolu’nun sahil kesimlerini içine alarak, doğuda Amanos dağlarına kadar uzanır. Bu genel yayılış dışında yer yer küçük parçalar halinde kesintili olarak izlenen vejetasyon, gerçek Akdeniz vejetasyonu olan makiden birçok özelliğiyle farklı olduğundan ‘pseudomaki (yalancı maki)’ olarak isimlendirilir. Üç alt flora alanında incelenebilmektedir.

Batı Anadolu (kıyı Ege ve Ege adaları): Akdeniz kuşağı burada oldukça geniş olup, orta Anadolu’da İran-Turan flora alanının içine doğru uzanmaktadır. Batı Anadolu’da Akdeniz, Avrupa-Sibirya  ve İran-Turan arasında geçişler belirgin değildir. Özellikle alanın fizyografik yapısına bağlı, değişken mikro iklimsel yapılar görülmektedir. Güney Anadolu’da Toroslarda bu üç flora arasındaki geçişler daha belirgindir. Toroslar Antalya’nın batısından Anti-toroslara kadar uzanan bir kalker serisinden oluşur. Bu bölgede yüksek kesimlerde Abies cilicica, Cedrus libani ve Pinus nigra ssp. pallasiana ‘dan oluşan bir orman yayılmaktadır. Toroslar endemik bitki yönünden batı Anadolu’dan daha zengindir. Bolkar dağları, iç Anadolu (İran-Turan)‘ya  Gülek boğazı ile açılır ve değişken mikro iklimsel yapılarla zengin floristik değişime sahiptir. Tahtalı, Bereket dağları endemik taksonların yoğun olduğu bir bölgedir. Fraxinus ornus ssp. cililicica, Rhamnus nitidus, R. pichlieri odunsu endemik taksonlara örnek verilebilir. Amanoslar asıl olarak kalker olmayan sıradağlardan oluşmuş, bir dereceye kadar daha fazla yağışı ve daha çok yaz nemi ve sisi olan bir Akdeniz alt flora bölgesidir. Toroslardan bitki örtüsü bakımından belirgin bir biçimde ayrılmakta ve Toroslar alt bölgesinde kesinlikle görülmeyen Avrupa-Sibirya kökenli birçok bitki türü barındırmaktadır. Amanoslarda bu tip bitkilerin bulunuşu, pleistosen buzul devrinde (2-10 milyon yıl önce) Anadolu Çaprazı (Anatolian Diagonal) boyunca güneye göçleriyle açıklanmaktadır. Bu bölgenin endemizm oranı oldukça yüksektir. 

Türkiye’deki İran-Turan flora bölgesi kuzeyden Avrupa–Sibirya flora bölgesi, batı ve güneyde Akdeniz flora bölgesi ile çevrilmekte, iç Anadolu platoları ile doğu Anadolu platolarını içermektedir. Bu bölgenin sıradağlarla çevrili olması yağışların büyük bir bölümünü keserek, iç bölgelerin daha az yağış almasına neden olmaktadır. Akdeniz flora alanından yağış miktarının azlığı, şiddetli kış soğukları ve çok düşük yaz nemi ile ayrılmaktadır. Ancak Akdeniz flora alanı ile yakın floristik ilişkileri bulunmaktadır. İran-Turan flora alanı, belirgin bir şekilde step, dağ stepi ve yarı çöl karakterli vejetasyon tipleri taşımaktadır. İran-Turan flora alanı, Gümüşhane-Bayburt yöresinden güneybatıda Anti-toroslara doğru uzanan ve biri Amanoslara, diğeri Toroslara doğru çatallanan Anadolu Çaprazı denilen yükselti hattıyla belirgin olarak ikiye ayrılmaktadır. Daha güneyde, güneydoğu Anadolu dağlarının florası ile İran’ın batısındaki Zagros dağı florası ve güneydeki Şiran dağı  florası ile yakın ilişkiler bulunmaktadır. Bu flora alanında odunsu bitkilerden Rhamnus kayacıkii, Pyrus yaltırıkii, Pistacia eurycarpa endemik taksonları bulunmaktadır. Van gölü havzasında Avrupa-Sibirya elementi Frangula alnus spp. alnus, Acer platanoides, Sorbus terminalis, Euonymus latifolius,Viburnum lantana, Populus tremula, Salix cinera gibi odunsu taksonlar yayılmaktadır.  İç Anadolu florasının bir başka deyişle Çaprazın batısındaki İran-Turan florası doğu kesimden belirgin bir şekilde ayrılmaktadır. Bu kesimlerde genellikle Artemesia fragnas stepi (İç Anadolu platosu) yayılmaktadır. Step bölgesinde çok tahrip olmuş boşluklu Pinus nigra ssp. pallsiana ormanı bulunmaktadır. Bu karaçam kuşağında İran-Turan flora elementi bitkilerle Akdeniz flora elementi bitkiler içiçe geçmiş durumdadır.                      

 Quercus-Carpinus-Fagus orman alanları
Bu ormanlar Trakya’nın Karadeniz sahilleri boyunca, Istranca dağları, Kaz dağları ve Uludağ ile Marmara bölgesinde karışık biçimde yeralır. Doğu Karadeniz bölgesinde, Ordu ili Melet Irmağı doğusunda Kafkas florasının etkisindeki kolşik alt flora elementlerinde artış görülür. Batı kısmında kalan öksin alt flora bölgesinde Kafkas flora elementlerinde düşüş görülür. Öksin alt flora alanının Karadeniz’e dönük kuzey yamaçları ile ve Uludağ silsilesinin Marmara denizine dönük kuzey yamaçlarında 800 m’ye değin yarı kurakçıl Quercus sp. ormanları ve 800-1200 m arasında nemcil Quercus-Fagus orman alanları yayılmaktadır. Quercus petraea ssp. iberica, Q. p. ssp. petraea, Q. frainetto, Q. robur ssp. robur, Q.  hartwissiana, Fagus orrientalis,Carpinus betulus, Carpinus orientalis, Castenea sativa, Acer campestre, A. trautvetteri , A. platanoides, A. hyrcanum, Alnus glutinosa ssp. glutinosa, Sorbus torminalis, Tilia tomentosa, T. rubra ssp. caucasica gibi ağaçlar hakim olarak orman kuruluşuna katılırlar. Kolşik kesimdeki Quercus-Carpinus-Fagus ormanlarının yapısı öksin kesimden oldukça farklıdır. Tilia tomentosa, Alnus glutinosa ssp. glutinosa, Quercus frainetto, Coryllus colurna gibi odunsu taksonlar kolşik kesimde bulunmazlar. Karadeniz ardı kesimlerde Quercus-Carpinus-Fagus toplumuna daha çok kurakçıl karakterli meşe taksonları, özellikle Quecus petraea ssp. iberica ve Q. macranthera ssp. syspirensis katılmaktadır.           

Fagus-Abies orman alanları
Karadeniz’e paralel uzanan dağların 1200 m üstü yükseltilerinde, bazı bölgelerde 1900 m’ye değin Fagus orientalis ormanları bulunmaktadır. Orman bileşimini oluşturan iğne yapraklı türler Abies nornmannina, A. bornmülleriana, A. equi-trojani, Pinus nigra ssp. Pallasiana’ dır. Bunlardan başka kolşik kesimde Picea orientalis ve bütün Karadeniz ardı kesimdeki güney yamaçlarda Pinus sylvestris genellikle Abies sp. ve Picea sp.’ nın yerini almaktadır. Fagus orintalis kuzeydeki yayılışının dışında, buzul devrinde bitki göçleriyle Anadolu Çaprazı ile güneye inmiştir. Amanos dağları (Hatay) ve uzantısı olarak devam eden Gavur dağları (Göksun-Andırın) bölgesinde öksin karakterli bitkilerle orman oluşturmaktadır.  

Picea-Abies-Pinusorman alanları
Picea orientalis genellikle Abies nordmannina ve Pinus sylvestris gibi iğne yapraklılar ve Fagus orientalis, Acer trautvetteri gibi yapraklı taksonlarla orman oluşturmaktadır. Picea orintalis 1500-1900 m yükseltiler arasında bulunmaktadır. Karadeniz ardı kesimlerde, kurak güney yamaçlarda Picea orientalis yerini Pinus sylvestris’e bırakmaktadır. Abies spp., Picea sp.’nın aksine Karadeniz’in iç kesimlerinde orman oluşturabilmektedir. 

Ege’deki orman vejetasyonu
Batı Anadolu’da 400-700 m yükseltiler arasında Pinus brutia, P. pinea  ve Quercus ithaburensis ssp. macrolepis saf ya da karışık halde orman veya park ormanı oluştururlar. 400 m’ye kadar maki vejetasyonu hakimdir. Ege denizine dik uzanan vadiler sayesinde Pinus brutia iç taraflara doğru sokulmuştur. Üst Menderes havzasında (Çivril-Denizli) 1000-1300 m arasında   saf veya karaçamla karışık ormanlar bulunur. 700-800 m’den sonra Pinus nigra ssp. pallasiana ormanları izlenmektedir. Karaçam ormanları bu yükseltiden alpin kuşağa doğru saf ormanlar oluşturur. Ege bölgesindeki yüksek dağlarda, Sadras, Murat, Honaz  dağları ve Akdağ’da alp kuşağındaki ağaç sınırı 1800-1900 m arasında değişmektedir. Bunun yanında, Juniperus excelsa, J. foetidissima karaçamla ve meşelerle karışarak bozuk karakterli orman oluştururlar.

Güney Anadolu orman vejetasyonu  
Toroslar, güney Anadolu’da doğu-batı doğrultusunda Akdeniz’e paralel olarak uzanmaktadır. Kıyı şeridinden ani yükselmelerle 2000 ile 3000 m üzerinde birçok yüksek tepeden oluşmuştur. Bu değişken jeolojik yapı birden fazla vejetasyon biriminin içiçe bulunmasına neden olmuştur. Deniz seviyesinden 800 m’ye kadar maki vejetasyonu hakimdir. Pinus brutia 1000-1300 m arasında saf ormanlar kurmakta, bunun dışında genellikle maki elemanı olan bitkilerle yayılmaktadır. 1300 m’den sonra Cedrus libani karışık veya saf ormanlar oluşturarak 2000 m’ye kadar yayılmaktadır. Torosların bazı bölgelerinde Cedrus libani’ nin ağaç sınırı 2300 m’ye kadar çıkmaktadır. Bu yükseltiler arasında Abies cilicica ssp. isaurica, A. c. ssp. cilicica, Juniperus phoenica, J. foetidissima, J. excelsa, Arceuthos drupacea, Quercus libani, Acer monspenssulanum, A. sempervirens, A. hyrcanum, Fraxinus ornus ssp. cilicica, Erica bocqueti gibi odunsu taksonlar bulunmaktadır. Cupressus sempervirens Antalya’nın batısında 400-1100 m arasında saf veya Pinus brutia, Quercus coccifera, Ceratonia siliqua ile karışarak orman oluşturur. Pinus halepensis orta Torosların güneyinde Adana-Kozan arasında 600 m’ye kadar yükseltilerde, Pistacia terbinthus, Phillyrea latifolia, Arbutus andrachne, Sytrax officinalis, Myrtus communis, Olea europea var. sylvestris gibi maki bitkileri ile karışarak orman oluşturmaktadır.

İran-Turan flora alanındaki orman vejetasyonu
Bu flora alanı orta Anadolu’yu doğu Anadolu’dan ayıran, kuzey-güneybatı yönünde uzanan Anadolu yan hattı ile ikiye ayrılır. İç ve doğu Anadolu’da step karakterli vejetasyon hakim olsa da iki bölgede farklı yapıda orman vejetasyonları görülür. İç Anadolu’da  karaçam, meşe ve ardıçlardan oluşan orman vejetasyonu ile iç kesimlerde step vejetasyonu hakimdir. Pinus nigra ssp. pallasiana, iç Anadolu platosunu çevreleyen kuzey Anadolu sıradağları, batı Anadolu sıradağları ve güney Anadolu dağları (orta Toroslar)’nın arka kesimlerinde yayılarak stepe sokulmaktadır. Burada karaçam (Pinus nigra ssp. pallasiana), Juniperus foetidissima, J. exelca, J. oxycedrus, Quercus cerris, Q. pubescens, Q. infectoria ssp. boisseri, Pyrus eleagnifolia, Sorbus umbellata, Cotaneaster numalaria,  Amygdalis orientalis, Prunus domestica ssp. insitita, Crateagus orientalis, C. monogyna, Populus tremula, Colutea cilicica, Genista tinctoria, Chamaecytisus pygmaeus, Berberis vulgaris, B. crataegina, Cistus laurifolius, Viburnum lantana gibi bitki türleri yayılış yapmaktadır. Karaçam, bu bitki türleri ile parçalı veya park şeklinde izole ormanlar kurmaktadır. İç Anadolu karaçam ormanlarında atropojen etkilerden dolayı regresif (gerileyen) bozulma evreleri görülmektedir.

Doğu Anadolu’da Juniperus spp. ve yaprağını döken Quercus spp. türlerinden oluşan ormanların bozulmasıyla meydana gelmiş çalı yapısında bir vejetasyon bulunur. Bu bölgede uzun yıllar sonucunda antropojen etkilerden dolayı çalı yapısında eski orman vejetasyonu kalıntıları bulunmakta ve Juniperus excelsa, J. oxycedrus, Pinus sylvestris, Quercus robur ssp. pedunculiflora, Q. petraea ssp. pinnnatiloba, Q. brantii, Q. macranthera ssp. syspirensis, Q. libani, Q. infectoria ssp. boissieri gibi odunsu taksonlar yayılış yapmaktadır. Doğu Anadolu’nun kuzey bölgesinde, yağışça yoksul kurak yetişme ortamlarında sarıçam ormanları bulunmaktadır.  Özellikle bu ormanlarda antropojen etkilerden dolayı bozulmalar görülmektedir. Doğu Anadolu’da Ağrı, Nemrut gibi yüksek dağlarda 2100-2800 m arasında saf veya karışık bodur halde Populus tremula ve Petula pendula meşcereleri bulunmaktadır.

Güneydoğu Anadolu bölgesinde yarı kurak dağlık alanlarda meşelerce zengin ormanlar ve daha alçak yarı kurak dağlık alanlarda atropojen etkiler sonucu orman stepi bulunmaktadır. Burada Juniperus excelsa, J. oxycedrus, Quercus robur ssp. pedunculiflora, Quercus brantii, Q. libani, Q. infectoria ssp. boissieri, Q. cerris,  S. umbellata, Crateagus aronia, Cerasus microcarpa, Amygdalus communis, Amelanchier integrifolia, Rhamnus kurdicus, Pictacia eurycarpa, P. khinjuk, Paliursspina-christi, Fotenansia phillyreoides, Fraxinus angustifgolia ssp. syriaca, Celtis tournefortii, Anagyris foetida, Betula pendula gibi odunsu taksonlar bulunmaktadır. Buradaki meşe ormanlarının çoğu tahrip olmuştur ve normal orman kuruluşundan uzak bir  yapısı bulunmaktadır.  Alçak bölgelerde yazları yağışsız veya az yağışlı stepten yarı çöl karakterine kadar değişen yetişme ortamlarında Artemisia herba-alba bitkisinin oluşturduğu step vejetasyonu bulunmaktadır. 

Maki vejetasyonu
Maki, Akdeniz bölgesindeki iklim şartlarına ve yetişme ortamına uyum sağlamış, sert yapraklı, sık dallı  her dem yeşil 2 m ve daha boylu çalılardan oluşan bitki topluluğudur. Sığ ve kurak ekstrem yetişme ortamlarında bulunur. Akdeniz ikliminden kaynaklanan doğal klimaks yapısına sahip bitki örtüsüne ‘primer maki’; sığ ve kurak yetişme ortamında atropojen etkilerle orman vejetasyonunun tahribi sonucu oluşan sekonder klimaks yapısına sahip bitki örtüsüne ‘sekonder maki’ denmektedir.  

Quercus coccifera makisi, kırmızı Akdeniz topraklarında 300-1200 m arasında yetişen Phillyrea latifolia, Cistus creticus, Daphne sericea, Pistacia terbinthus, Arbutus andrachne, Sytrax officinalis gibi boylu çalılardan oluşmaktadır. Olea europea makisi, kırmızı Akdeniz topraklarında 700-1000 m arasında yayılmaktadır. Phillyrea latifolia, Pistacia terbinthus ssp. palaestina, Palirus spina-christi, Calycotome villosa gibi bitki türlerini barındırır. Arbutus andrachne makisi, kırmızı Akdeniz topraklarında 300-900 m arasında yayılış göstermektedir. Quercus cocccifera, Phillyrea latifolia, Sytrax officinalis, Cistus creticus, Rhamnus oleoides, Ostrya carpinifolia, Quercus infectoria ssp. boissieri gibi bitki türlerini barındırır. Ceratonia siliqua-Laurus nobilis makisi, kırmızı Akdeniz toprağı ve kırmızımsı esmer toprak üzerinde 50-850 m arasındayetişen Pistacia terbinthus ssp, palaestina, Quercus cocccifera, Daphne sericea, Palirus spina-christi, Juniperus oxycedrus gibi bitkilerin oluşturduğu vejetasyon birliğidir.

Genellikle mediteran (Akdeniz) her dem yeşil bitki türlerin bulunmadığı, zoo atropojen etkilerle çalılığa dönüşmüş (şbilyak) pseudomaki (yalancı maki), Laurus nobilis, Buxus sempervirens, Laurocerassus officinalis, Ilex colchica, Juniperus oxycedrus türlerini barındırır.

Orman ağaçlarımızdan öncelikli gen kaynağı olarak korumamız gereken türler, Abies cilicica ssp. isaurica, A. nordmanniana, A. bornmüllleriana, A. equi-trojani, Acer sempervirens, A. hyrcanum, A. monspensulanum, A. tataricum, A. cappodocicum, A. divergens, Alnus glutinosa ssp. barbata,A. g. ssp. betulaoides, A. g. ssp. antitaurica, Alnus orientalis var. pubescens, Arcethos durupacea, Betula pubescens, B. medwediewii, B. browicziana, Buxus sempervirens, Castanea sativa, Cedrus libani, Ceratonia siliqua, Crataegus azarolus, Cupressus sempervirens, Fagus orinetalis, Fraxinus angustifolia, F. excelcior, F. ornus ssp. ornus, Juglans regia, Juniperus excelsa, J. foetidissima, Laurus nobikis, Liquidambar oriantalis, Olea europae var. sylvestris, Pterocarya fraxinifolia, Picea orientalis, Pinus brutia, P . nigra ssp. pallasiana, P. pinea, P. halapensis, P. sylvestris ssp. hamata, Populus euphratica, Populus tremula, Pyrus eleagnifolia, Quercus aucheri, Q. hartwissiana, Q. vulcanica, Q. machrentera ssp. syspirensis, Q. trojani, Taxus baccata, Tilia rubra ssp. caucasica, T. argentia, Ulmus leavis, U. minor, U. glabra' dır. Belirtilen orman ağacı türlerimizi yayıldıkları doğal alanlarda yerinde (in-situ) koruma çalışmaları yapmalı ve gen kaynağı oluşturacak alanlar biyogenetik rezerv olarak ayrılmalıdır.     


Kaynaklar            

  1. Aksoy N. 2000, Türkiye Flora ve Vejetasyonuna Ormancılık Yönünden Bakış,4-5 Mayıs I. Ulusal  Orman Fakülteleri Öğrenci Konferansı, İ.Ü. Orman Fakültesi Bahçeköy- İstanbul.
  2. Aksoy N. 2008, Türkiye Vejetasyonu Ders  Notları, Düzce Üniversitesi Orman Fakültesi, Orman Botaniği AD. –Düzce
  3. Aksoy N, Tuğ GN, Eminağaoğlu Ö. 2014, “Türkiye’nin Vejetasyon Yapısı” Türkiyenin Doğal ve Egzotik Ağaç ve Çalıları, (Ed.Ünal Akkemik),  T.C. Orman ve Su İşleri Bakanlığı Orman Genel Müdürlüğü, Kitapta Bölüm Yazarlığı, 54-68, Cilt-I, A-G ,978-605-4610-48-8, 2014
  4. Anşin R. 1983, Türkiye’nin Flora Bölgeleri ve Bu Bölgelerde Yayılan Asal Vejetasyon Tipleri K.T.Ü.  Orman Fak. Yayın Cilt:6, Sayı:2
  5. Anşin R, Özkan ZC. 1985, Bitki Coğrafyası ve Bitki Sosyolojisine İlişkin Bazı Temel     Bilgiler K.T.Ü.  Orman Fak. Yayın Cilt:9, Sayı:1,2
  6. Atalay İ. 1994, Türkiye Vejetasyon Coğrafyası, Ege Üniversitesi, Basımevi- Bornova-İzmir
  7. Çetik R. 1985, İç Anadolu’nun Vejetasyonu ve Fakleojisi , Selçuk Üniversitesi, Fen-Ed. Fak. Yayın No:1-Konya
  8. Davis PH. 1965, Flora of Turkey and The East Aegean  Islands, Vol:1 Un press, Edinburg, UK.
  9. Davis PH, Harper PC, Hedge IC. 1971, Plant Life of South West Asia, The Botanical Society of Edinburg
  10. Ekim T. 1995, Türkiye Florası Ve Endemikleri,  Yeni Türkiye Çevre Özel Sayısı Yıl:1, Sayı:
  11. Ekim T. 1996, Türkiye’ nin Floristik Yapısı , Yüksek Lisans Ders Notları, Gazi Ünv. Fen-Ed. Fak Biyoloji Böl.- Ankara
  12. Işık K. 1998, Biyolojik Zenginliklerimiz ve Orman Gen Kaynaklarımız, Ankara
  13. IUCN,1997, Reviewer’s Aid-1997 IUCN Red List Of Threatened Plants  (http://www.iucn.org/themes/ssc/97plrl/finalra.htm )
  14. Kaya Z, Kün E, Güner A. 1998, Türk,ye Genetik bitki Genetik Çeşitliliğinin Yerinde “In situ” korunması Ulusal Planı, Çevre Bakanlığı- Ankara
  15. Mayer H, Aksoy H. 1998, Türkiye Ormanları, Çeviri Aksoy H, Özalp G. T.C.O.B. Batı Karadeniz Ormancılık Araştırma Enstitüsü  Yayın No:1 - Bolu
  16. Yaltırık  F.1974, The Floristic Compositataion of Major Forest in Turey,  University Of Istanbul, Fakulty of Forestry, Pub.  No: 209- İstanbul
  17. Yaltırık  F, Efe A. 1996, Otsu Bitkiler Sistematiği, II. Baskı, İ.Ü. Yayın No: 3940, O.F. Y. No: 10- İstanbul
  18. Zohary M. 1973, Geobotanical Foundations of Midle East, 2 Bde. Geobot. Selecta, Stutgart