Zeytinburnu Tıbbi Bitkiler Bahçesi

Türkiye'nin ilk tıbbi bitkiler bahçesi
ekosistemimizin farkına varmak için fırsat sunuyor..

Kimyasal katkısız yetişen 700'ü aşkın tıbbi bitki,
sera, herbarium, laboratuar..

Sağlık Çevre Okulu, staj imkanı, yayınlar,
tez-proje ve kurum destekleri..

Geçmişle bugünü buluşturan
geleneksel tıp festivali..

Biyoçeşitliliğin korunup geliştirilmesine,
tıbbi bitkilerin etkin ve güvenli kullanımına katkı..

Prof.Dr. Beraat Özçelik
İstanbul Teknik Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü

Gıda üretimine paralel olarak önem kazanan bir konu gıdaların sağlıklı olabilmesi ve insan sağlığı için risk kaynağı oluşturan unsurları içinde taşımamasıdır. Zira insan, gıdaları sindirip içlerindeki çoğu maddeyi bünyesinin bir parçası haline getirmektedir.

30/6/2013 tarihli ve 28693 sayılı Resmî Gazete’de yayınlanan Türk Gıda Kodeksi Gıda Katkı Maddeleri Yönetmeliği’ne göre gıda katkı maddeleri; besleyici değeri olsun veya olmasın, tek başına gıda olarak tüketilmeyen, gıdanın karakteristik bileşeni olarak kullanılmayan, teknolojik bir amaç doğrultusunda üretim, muamele, işleme, hazırlama, ambalajlama, taşıma veya depolama aşamalarında gıdaya ilave edilmesi sonucu kendisinin ya da yan ürünlerinin, doğrudan ya da dolaylı olarak o gıdanın bileşeni olması beklenen maddelerdir. Türk Gıda Kodeksinde katkı maddeleri,  renklendiriciler, tatlandırıcılar, renklendirici ve tatlandırıcı dışındaki katkı maddeleri olarak üç grup altında sınıflanmaktadır.

Gıdaya daha hızlı ve pratik biçimde ulaşma isteği, uzak yerlerdeki insanlara gıdayı ulaştırma çabası, tüketicilerin mevsimlik gıdaları istedikleri her an bulabilme arzusu, kadının iş hayatına aktif olarak katılması, dışarıda yemek yeme alışkanlığı, tüketicilerin yeni lezzette ürünlere olan ilgisi, gıdaların raf ömürlerini uzatarak israfı önleme ve güvenli gıda sağlama hedefi dolayısıyla katkı maddeleri kullanımı giderek artmaktadır.

Gıda katkı maddelerinin analizlerde sağlığa zararlı bir etkisinin görülmemesi baş koşuldur. Toksikolojik çalışmaların tamamlanması ve resmi kuruluşlarca onaylanması gerekmektedir. Katık maddesinin türü, kullanabileceği gıdalar ve miktarlar yasal düzenlemelere uymak zorundadır. Ambalajlı pazarlanan gıda ürünlerinde katkı maddeleri etikette belirtilmelidir. Ancak üretim sonrasında gıdada kalmayanlar belirtilmek zorunda değildir. Katkı maddeleri ürünün tat, koku, görünüş, yapı ve diğer niteliklerinde istenmeyen değişikliklere neden olmamalı, diğer gıda bileşenleriyle reaksiyona girip yeni ürünler oluşturmamalıdır. Katkı maddeleri kötü kalitenin maskelenmesi ve ürünün ağırlığının arttırılması (tağşiş) amacıyla kullanılamazlar. Önceden belirlenmiş saflık kriterlerine uymalıdır.

Gıda katkı maddeleri, kullanılabilir gıda katkı maddeleri listesinde yer almıyorsa, belirlenen sınırların üzerinde kullanılıyor ve ADI (mg/kg olarak Acceptable Daily Intake / Günlük alınmasına izin verilen miktar) değeri dikkate alınmıyorsa,  bazı bulaşları içeriyorsa, gıda saflığında değilse, eğitimsiz kişilerce uygun olmayan biçimde kullanılıyor ve kontrol mekanizmaları iyi işletilmiyorsa tüketiciler risk altındadır. Toksikoloji biliminin öncülerinden Paracelsus’un (1493-1541) "Her madde toksindir, toksin ile ilacı birbirinden ayıran dozudur" sözü ve tüketicinin sağlıklı gıdalarla beslenme ve bilgi edinme hakkı unutulmamalıdır.