Zeytinburnu Tıbbi Bitkiler Bahçesi

Türkiye'nin ilk tıbbi bitkiler bahçesi
ekosistemimizin farkına varmak için fırsat sunuyor..

Kimyasal katkısız yetişen 750'yi aşkın tıbbi bitki,
sera, herbarium, laboratuar..

Sağlık Çevre Okulu, staj imkanı, yayınlar,
tez-proje ve kurum destekleri..

Geçmişle bugünü buluşturan
geleneksel tıp festivali..

Biyoçeşitliliğin korunup geliştirilmesine,
tıbbi bitkilerin etkin ve güvenli kullanımına katkı..

Uçucu Yağlarda Kalite Kriterleri

İlker Demirbolat, PhD

Bir şeyin ne kadar mükemmellikte olduğunu tanımlayan Latince ‘qualis’ kelimesinden türetilmiş olan kalite, yapılacak olan işi karşılayabilme ölçüsüdür. Günümüzde standartlara ve kullanıma uygunluk olarak tanımlanmakta olup bir ürün için kalite; tasarım kalitesi, üretim kalitesi, kullanım kalitesi, dağıtım kalitesi ve geri dönüş kalitesi gibi alt kriterleri de bünyesinde barındıran kapsamlı bir konudur.

Uçucu yağlar sadece aromaterapi uygulamalarında kullanılmak üzere üretilmezler. Gıda sektörü uçucu yağları tat ve koku verici aromalar olarak kullanırken, kozmetik sektörü koku verici esans olarak kullanır. Antiseptik karakterlerinden ötürü yüzey dezenfektanlarında, antifungal karakterlerinden ötürü zirai ilaçlarda, gıda katkısı olarak hayvan yetiştiriciliğinde, repellent (kaçırıcı) etkilerinden ötürü sinek-böcek kovucu spreylerin üretimlerinde de fazlaca kullanılan uçucu yağlar için herbir sektöre yönelik ayrı kalite kriterleri bulunur.

Diğer sektörler ile kıyaslandığında aromaterapide kullanılacak olan uçucu yağlar için saflık ve kalite çok daha önemlidir.

Kalite ve Saflık

Kalite ve saflık aynı şeyler değildir. Kalite bir ürünün bir işi karşılayabilme yeteneğinin ölçüsü olduğu için sektöre göre değişiklik gösterebilir.

Üründen ürüne koku farklılığı olmaması için kozmetik ve parfüm sektörü aynı bileşikleri aynı miktarlarda içeren standardize uçucu yağları talep ederler. Bunu sürekli sağlamak zor olduğundan, bazen uçucu yağ içine istenen bileşikler sentetik olarak hazırlanıp ilave edilmektedir. Üretilen bu uçucu yağlar kozmetik ve parfüm sektörleri için “kaliteli” sayılabilirken, sonradan bileşime eklenen madde ile saflığı bozulmuştur ve aromaterapi için uygun olmazlar.

Benzer şekilde şekerleme, çiklet vb. gıda ürünlerinde nane yağı aroma verici gıda katkısı olarak kullanılmakta ve ürün etiketlerinde bu belirtilmektedir. Gıda için nane yağı üreten şirketler koku, tat ve yoğunluk parametrelerini standardize ederler ve bazı maddeleri ekleyip çıkartarak sürekli aynı bileşim ve kalitede nane yağını sektöre sunarlar. Bu standardizasyon işlemi gıda endüstrisi için vazgeçilmez bir kalite kriteri iken, üretilen yağ saf olmadığından aromaterapi için ideal değildir.

Saf Yağın Kalitesi

Her kaliteli yağ saf olmadığı gibi her saf yağ da kaliteli olmayabilir. Yağların kalitesini belirleyen çeşitli faktörler bulunmaktadır:

·         Bitkinin yetiştiği toprağın kalitesi

·         Sıcaklık ve iklim koşulları

·         Bitkinin yetiştiği yerin rakımı

·         Hasat zamanı

·         Hasat şekli

·         Depolama koşulları

·         Hasat ve distilasyon arasında geçen zaman

·         Bitkinin distile edilen kısmı

·         Distilasyon yöntemi

·         Uçucu yağın saklanma koşulları

·         Tağşiş

Bir yağ ne kadar saf olursa olsun, bu ölçüler dikkate alınmadan üretildi ise kaliteli sayılamaz. Vaktinden önce toplanan kekiklerden üretilen kekik yağları γ-terpinen ve p-simen bileşiklerince zengin olacağından, timol ve karvakrolce zengin kekik yağlarının gösterdiği antiseptik etkiyi gösteremeyeceklerdir. Kekik yağından kalite beklentisinin antiseptik ve antifungal etkinlik olması durumunda bu yağlar -saf oldukları halde- kaliteli sayılmayacaklardır. Aşağıdaki tabloda mevsimlere göre Thymus vulgaris L. kemotiplerinde uçucu yağın baskın olan bileşikleri görülmektedir.

Thymus vulgaris L. Kemotipi

İlkbahar

Sonbahar

Timol

γ-terpinen ve p-simen

Timol

Karvakrol

γ-terpinen ve p-simen

Karvakrol

Geraniol

Garanil asetat

Geraniol

 

Yağların Tağşiş Edilmesi

Bazen düşük kaliteli bir uçucu yağı, yüksek kaliteli rakiplerine benzetmek ya da ürünü olduğundan daha yüksek kaliteli göstermek için tağşiş yapılmaktadır. Örneğin oldukça pahalı bir yağ olan Yuzu (Citrus junos L.) uçucu yağı, mandalina ve greyfurt yağlarının bir karışımını andırır. Bazı satıcılar bu iki yağı karıştırarak yuzu uçucu yağı etiketi ile satmaktadır. Patchouli uçucu yağı daha düşük fiyatlı balsamlar ve sedir yağı ile tağşiş edilebilirken lavanta uçucu yağı içeriğine sentetik linalil asetat ilavesi ile daha yüksek fiyatlara satılır. Uçucu yağa sabit yağ ilave edilmesi ve etikette bundan bahsedilmemesi en çok rastlanan tağşiş metotlarındandır.

Uçucu yağların tağşiş edilmesinde en sık kullanılan yöntemler şunlardır:

·         Daha ucuz farklı yağlar ile karıştırma (yuzu uçucu yağı örneğindeki gibi)

·         Yüksek kaliteli bir yağı, aynı tür düşük kaliteli bir yağ ile karıştırma

·         Doğal ya da sentetik olarak yağı oluşturan bileşiklerin sonradan ilavesi (Lavanta yağının kalitesini arttırmak için ilave edilen linalil asetat örneği)

·         İzopropil miristat benzeri kokusuz uçucu bir çözücü içinde yağın seyreltilmesi

·         Sabit yağ ile seyreltme

·         Benzer koku profiline sahip daha ucuz farklı bir uçucu yağ ile seyreltme

Uçucu Yağlarda Klinik Kalite, Terapötik Kalite ve Aromaterapi Kalitesi Ne İfade Eder?

Uçucu yağın satışını yapan bazı firmalar ürünlerinin yüksek kaliteli ve saf olduğunu vurgulamak için ‘klinik kalite’, ‘terapötik kalite’, ‘aromaterapi kalitesi’ terimlerini kullansalar da bu terimler hiçbir şey ifade etmeyen, karşılığı olmayan pazarlama cümleleridir. Dünya üzerinde hiçbir resmi kurum ve kuruluş uçucu yağları bu terimlerle sınıflandırmaz ve bu terimler için standartlar oluşturmaz.

Uçucu Yağlara Kalite Standartlarını Oluşturan Kurumlar

Uluslararası Standartlar Organizasyonu (ISO) birçok farklı alanda standart geliştirmektedir. Uçucu yağlar ile ilgili yapılan çalışmalar ISO/TC 54 teknik komitesi bünyesinde yürütülür. Bu komite şu ana kadar 135 adet standart monograf geliştirmiş olup, ilerleyen teknoloji ile beraber standartlarını sürekli güncellemektedir. Bu standartlar sadece uçucu yağın bileşimi ile ilgili olmayıp; üretim şekli, kalite kontrolü, ambalajlanması, etiketlenmesi, depolanması da dahil olacak şekilde toplam kaliteye yöneliktir.

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) bünyesinde de birkaç uçucu yağın standartları mevcuttur.

Farmakope, ilaç üretiminde kullanılacak olan etkin madde ve yardımcı maddelerin kalite kriterlerinin paylaşıldığı resmi dokümanlardır. Bir etkin madde ya da yardımcı maddenin ilaç üretiminde kullanabilmesi için bu standartlara uygun olması gerekir. Avrupa Farmakopesi bünyesinde uçucu yağlara yönelik fiziksel ve kimyasal standartlar bulunmaktadır. Ürünlerini bu kalitede üreten firmalar etiket bilgilerinde bunu paylaşırlar.

Kurumların standart verileri birbiri ile uyumlu olmayabilir. ISO ve Avrupa Farmakopesi kalite standartlarına göre nane (Mentha piperita L.) uçucu yağ bileşimi şöyledir:

 

ISO 856:2006 Nane Yağı Monografı

Bileşik

Uçucu Yağın İçeriğindeki Miktarı (%)

3-Octanol

0,1 - 0,5

1,8-Cineole

3,0 - 8,0

Limonene

1,0 - 3,0

Sabinene hydrate

0,5 - 2,0

Menthone

13,0 - 28,0

Isomenthone

2,0 - 8,0

Menthofuran

1,0 - 8,0

Neomenthol

2,0 - 6,0

Menthol

32,0 - 49,0

Pulegone

0,5 - 3,0

Menthyl acetate

2,0 - 8,0

β-Caryophyllene

1,0 - 3,5

 

Avrupa Farmakopesi 9.0 07/2012:0405 Nane Yağı Monografı

Bileşik

Uçucu Yağın İçeriğindeki Miktarı (%)

Limonene

1,0 - 3,5

1,8-Cineole

3,5 - 8,0

Menthone

14,0 - 32,0

Menthofuran

1,0 - 8,0

Isomenthone

1,5 - 10,0

Menthyl acetate

2,8 - 10,0

Isopulegol

en fazla 0,2

Menthol

30,0 - 55,0

Pulegone

en fazla 3,0

Carvone

en fazla 1,0

 

Uçucu yağların kalitesini pekçok parametre değiştirmektedir ve ne yazık ki son kullanıcının uçucu yağ kalitesini test etmesi pek mümkün değildir; çünkü bu test, bazı analitik süreçleri, ekipmanı ve bu ekipmanı kullanmaya yetkin kişileri gerektirir.

Tüketici Nasıl Test Yapabilir?

En basit analiz yöntemi, ufak bir miktar uçucu yağın bir parça peçeteye damlatılması üzerine kuruludur. Saç kurutma makinesi ile peçete ısıtıldığında uçucu yağ buharlaşmalı ve geride kalıntı bırakmamalıdır. Bu yöntem uçucu yağın herhangi bir sabit yağ ile karıştırılıp karıştırılmadığını gösterebilir. Fakat bazı uçucu yağlar (mür, vetiver v.b.) saç kurutma makinesinin sağladığı ısı ile buharlaşmazlar ya da narenciye yağları uçsa bile arkalarında renkli bir kalıntı bırakırlar. Bunun yanısıra uçucu yağlar sadece sabit yağlar ile tağşiş edilmemektedir.

Laboratuarlarda Yağların Kontrolu

Oldukça pahalı analitik ekipmanla gerçekleştirilen testler her şekilde bir sonuç verir. Ancak bu sonucu değerlendirerek anlamlandıracak yetkin kişiler, kalite kontrol sürecinin en temel basamağını oluşturur. Uçucu yağların kalite kontrolünde kullanılan temel testler şunlardır:

·         Yoğunluk

·         Kırılma indisi

·         Optik çevirme

·         İnce tabaka kromatografisi

·         İçerik analizi

·         Diğer safsızlıklar

Yoğunluk

Birim hacmin kütlesidir. Her ne kadar aynı uçucu yağın bileşimi partiden partiye ufak değişiklikler gösterse de yoğunlukları yaklaşık aynıdır. Çeşitli kurumlar saf uçucu yağlar için limit yoğunluk değerleri belirlemişlerdir. Örneğin Türk Farmakopesine göre lavanta (Lavandula angustifolia Mill.) uçucu yağının yoğunluğu 0,878-0,892 g/mL aralığında olmalıdır. Bu değerler dışına çıkıldığında Türk Farmakopesi’nin kalite kriterlerine uymadığı söylenir ve ürünün tağşiş edilmiş olma ihtimali artar. Yoğunluk piknometre isimli cam şişeler ya da yoğunlukölçerler (dansitometre) ile hızlıca ölçülebilir.

Kırılma İndisi

Sıvılar içlerinde geçen ışığı kırarlar. Her uçucu yağ -kimyasal bileşimi doğrultusunda- içinden geçen ışığı belirli oranlarda kırar ve yine çeşitli kurumlar saf uçucu yağlar için bu kırılma oranını tanımlayan kırılma indisi değerlerini belirlemiştir. Türk Farmakopesine göre lavanta (Lavandula angustifolia Mill.) yağı için bu değer 1,455-1,466 arasında olmalıdır. Kırılma indisi refraktometre isimli cihazlar ile kısa sürede ölçülebilir. Örneğin yoğunluğu yaklaşık olarak aynı herhangi bir sabit yağ ile tağşiş edilmiş lavanta yağı yoğunluk testinden geçebilirken kırılma indisi testinden geçemeyecektir.

Optik Çevirme

Sıvılar içlerinden geçen ışığı sadece kırmakla kalmaz, aynı zamanda saat yönü veya tersi istikamette çevirirler. Bu çevrilmenin miktarını ölçen polarimetre isimli cihazlar ile lavanta yağının kalitesi hakkında fikir edinebiliriz. Türk Farmakopesine göre lavanta (Lavandula angustifolia Mill.) yağının optik çevirme değerleri -12,5 derece ile -6,0 derece arasında olmalıdır.

İnce Tabaka Kromatografisi

Absorban bir madde ile kaplanmış ince plakalar üzerine damlatılan uçucu yağların bu plakalarda sürüklenmeleri ve içeriğini oluşturan bileşiklerin birbirinden ayrılmaları temeline dayanan bir analiz metodudur. Bu yolla birbirinden ayrılan bileşikleri barındıran tabakalar mor ötesi ışıklar ile incelendiğinde bileşimlerindeki maddeler parlarlar.

İçerik Analizi - Gaz Kromatografisi - Kütle Spektroskopisi (GC-MS)

Gaz kromatografisi, gaz fazına geçen (buharlaşan) bileşiklerin birbirlerinden ayrılması suretiyle analiz edilmesini sağlayan bir tekniktir.

Birbirinden ayrılan uçucu yağ bileşenleri kütle spektrometresi isimli bir cihaz ile tespit edilirler. Kütle spektrometreleri bileşikleri kendi içinde parçalayarak alt bileşikler oluşturur ve alt bileşiklerin kütlelerinden yola çıkarak ana bileşiğin tanımlanması için parmak izlerini tespit eder. Bu parmak izlerinden uçucu yağın hangi bileşenlerden oluştuğu anlaşılabilir.

Kromatogram kullanılarak da bu bileşiklerin miktarları analiz edilebilir. Ayrıca yabancı bir maddenin var olup olmadığı, varsa ne oranda uçucu yağa karıştırıldığı da belirlenebilir.

İzopropil miristat renksiz, kokusuz ve uçucu bir bileşik olup uçucu yağların tağşişinde sıklıkla kullanılır. Uçucu olduğu için evde yapılacak peçete testi ile tespit edilemez.

Bazı durumlarda uçucu yağlar daha ucuz ve farklı bir uçucu yağ ile tağşiş edilirler. Bu gibi durumlarda analizi yapan kişinin uçucu yağ kompozisyonunu değerlendirip bunu açığa çıkartacak kadar konuya vakıf olması gereklidir.

Diğer Safsızlıklar

Uçucu yağ üretiminde kullanılan bitkiler kültüre ediliyorlar ise ilaçlanmış olma ihtimali vardır. Bu ilaçlar tavsiye edildiği şekilde kullanılmazsa veya kullanımdan sonra gerekli süre beklenmeden bitki toplanırsa, ilaçlar bitki üzerinde bozulmadan kalabilir. Zirai ilaçların büyük bir kısmı lipofilik (yağı sever) maddeler olduğu için distilasyon esansında bitki yüzeyinden buharlaşacak ve uçucu yağa geçeceklerdir. Benzer analitik yöntemler ile bu pestisitlerin ne olduğu ve uçucu yağda ne oranda bulundukları tespit edilebilir. Almanya ithalatını yaptığı tüm uçucu yağlarda pestisit kalıntısı ve pirolizidin alkaloidleri gibi yabancı maddelerin kontrolünü yapmakta ve limit dışı ürünleri satın almamaktadır.

Hidrosollerin Kontrolu

Hidrosol, uçucu yağ üretimi esnasında açığa çıkan ve florentin kabında toplanan sudur. Bu sular uçucu yağın polar bileşiklerini az miktarda bünyelerinde barındırırlar. Hidrosol içinde çözünmüş madde miktarı çok az olduğu için bu ürünler yoğunluk, optik çevirme ve kırılma indisi testlerine tabii tutulmazlar. Su ile karışmayan bir çözücü vasıtasıyla hidrosolün uçucu bileşimi ekstrakte edildikten sonra GC-MS cihazı ile analiz edilir ve hidrosolü oluşturan uçucu bileşikler tespit edilir. Bu yolla hidrosol içeriğinde tağşiş olup olmadığı anlaşılabilir.

Hidrosollerde Tağşiş

Aromaterapiye ilginin artması ile hidrosoller daha fazla kullanılmaya başladığı için bu ürünlerde de tağşiş yapılmaktadır. En yaygın tağşiş örneği hidrosolün aşırı miktarda su ile seyreltilmesidir. Başka bir tağşiş yöntemi ise içme suyuna uçucu yağın kendisinin eklenmesi şeklindedir. Bu yöntemle su hidrosol gibi kokmaktadır ama aslında uçucu yağın kendisini barındırmaktadır. Oysaki hidrosoller su içerisinde çözünmüş uçucu yağ değildir ve bileşimleri uçucu yağdan tamamen farklıdır.

Lavanta yağı linalil asetatca zengin bir yapıya sahip iken lavanta hidrosolü suda çözünmeyen linalil asetatı bünyesinde barındırmaz. Benzer şekilde alfa ve beta pinenler, terpinenler ve kafur gibi bileşikler de hidrosole geçmez veya eser miktarda bulunurlar. Lavanta yağı içme suyuna karıştırıldığında su hidrosol gibi koksa bile içerikleri tamamen farklıdır ve elde edilen ürün hidrosol değildir. Aşağıda lavanta yağı ve lavanta hidrosolünün bileşimleri ve uçucu maddelerin miktarları bulunmaktadır:

Lavanta Yağı Bileşimi

Yüzdesi

Lavanta Yağı Bileşimi

Yüzdesi

Alpha Pinene

0,415

Linalyl Acetate

27,496

Camphene

0,24

Caryophyllene

5,286

Myrcene

0,99

4-Terpineol

2,713

D-Limonene

0,688

Lavandulyl Acetate

4,463

Phellandrene

0,72

Farnesene

5,929

1,8-Cineole (Eucalyptol)

1,251

Lavandulol

0,714

cis-Ocimene

5,712

Alpha Terpineol

0,784

trans-Ocimine

3,319

Borneol

0,546

Amyl Ethyl Ketone

1,742

Beta-Copaene

0,658

Hexyl Acetate

0,98

Neryl Acetate

0,496

Amyl Vinyl Carbinyl AC

0,953

Geranyl Acetate

0,925

Ethylamylcarbinol

0,308

Geraniol

0,459

Hexyl Butyrate

0,697

Cadinol

0,417

Linalool

29,908

Diğer

1,191

Lavanta Hidrosolü Bileşimi

Yüzdesi

1,8-Cineole (Eucalyptol)

3,283

cis-Linalyl Oxide

1,662

trans-Linalyl Oxide

1,245

Camphor

7,800

Linalool

25,298

4-Terpineol

15,356

Crypton

0,944

Lavandulol

1,120

Alpha Terpineol

23,601

Borneol

7,696

Nerol

1,307

Geraniol

6,147

Cuminol

1,235

Carvone

3,306