Müzik ile Tedavi
Yrd.Doç.Dr. Nevin Eracar
Selvi Yılmaz
Müzik terapisi, 1997 yılında, “Amerikan Müzikterapi Birliği” tarafından “bireylerin fiziksel, zihinsel, psikolojik ve sosyal ihtiyaçlarını karşılamada müziği ve müzik aktivitelerini kullanan uzmanlık dalı” şeklinde tanımlanmış ve tedavi yöntemleri arasına dahil edilmiştir.
Psikoterapi amaçlı müzik bütün psikoterapötik yaklaşımlarla bütünleşebilir:
1) Psikodinamik, analitik kuramlara dayanan psikoterapi yöntemleri
2) Öğrenme kuramına dayanan bilişsel, davranışçı yöntemler
3) Varoluş felsefesinden temellenen fenomolojik yaklaşımlar ve uygulamalar
Müziğin psikoterapi amaçlı kullanımı bireysel psikoterapi veya grup psikoterapisi içinde gerçekleşir. Psikoterapi sürecinin dayandığı kuramsal temeller terapistin nasıl çalışacağını belirler. Müzikle terapi çalışmalarının öncesinde ve sonrasında değerlendirme yapılması önemlidir. Müzik terapisi iki şekilde uygulanır:
1) Aktif yöntem: Müzik, terapi sırasında, hasta/danışan tarafından icra edilir. Ağızla, bedeni kullanarak veya etraftaki nesnelerle ses çıkartmak kişinin kendini ortaya koyması açısından önemlidir. Şarkı kullanımı, hem bir ısınma aracı olarak, hem de geçmiş yaşantılara işaret eden bir çağrışım nesnesi olarak işlev görür.
2) Pasif yöntem: Hasta/danışan yalnızca müziği dinler ve terapistin yönlendirmesiyle müzikle birlikte imajinasyon yapar. Önceden kaydedilmiş müzikler veya terapistin ve/veya müzisyenin o sırada çalacağı/söyleyeceği müzikler kullanılabilir. Müzik, hasta/danışanın ihtiyacına göre terapist tarafından seçilir; seçim hasta/danışanla birlikte yapılabilir.
Müzik terapisi çocuklarda konuşma bozukluğu, öğrenme güçlüğü, zeka geriliği, hiperaktivite, otizm, davranış bozukluğu, konjenital beyin hasarı (cerebral palsy) gibi durumlarda gelişimi uyarıcı ve hızlandırıcıdır. Örneğin, çeşitli müzik nesnelerinin ve ritmik uyarıcıların devreye girmesi ve stereotipik davranışların müzik ve dans ile çeşitlenmesi yoluyla otistik çocuklarla ilişki kurulabilmektedir.
Müzik terapisi anksiyete, psikosomatik bozukluklar ve nörozlarda gevşeme, stresle başa çıkma gibi amaçlarla kullanılabilmektedir.