Zeytinburnu Tıbbi Bitkiler Bahçesi

Türkiye'nin ilk tıbbi bitkiler bahçesi
ekosistemimizin farkına varmak için fırsat sunuyor..

Kimyasal katkısız yetişen 700'ü aşkın tıbbi bitki,
sera, herbarium, laboratuar..

Sağlık Çevre Okulu, staj imkanı, yayınlar,
tez-proje ve kurum destekleri..

Geçmişle bugünü buluşturan
geleneksel tıp festivali..

Biyoçeşitliliğin korunup geliştirilmesine,
tıbbi bitkilerin etkin ve güvenli kullanımına katkı..

Zir.Müh. Hilal Caber

 

Ekolojik yaşam, insanın kendi ihtiyaçlarını karşılarken yeryüzünün dengesini ve yeryüzünde yaşayan tüm canlıları düşünerek hareket etmesi; sadece tüketen değil, üreten ve yeryüzündeki yaşama katkıda bulunan bir varlık olmayı kendine ilke edinmesidir.

Ekolojik yaşamın ana hatları şunlardır:

Biyolojik çeşitlilik (Biyolojik zenginlik)

Biyolojik çeşitlilik, yeryüzünde yaşayan birbirinden farklı tüm canlıları; bu canlıların değişkenliğini; içinde bulundukları ekolojik yapılarla (toprak, hava, su), birbirleriyle ve çevreleriyle etkileşimlerini ifade etmektedir. Yeryüzünde yaşayan her canlı türünün bir görevi vardır ve herhangi birinin zarar görmesi bütün ekosistemi etkilemektedir. Biyolojik çeşitlilik, canlıların temel ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri, doğanın korunması, dünyanın dengesinin bozulmaması, kısaca hayatın devamı için zorunluluktur.

Yenilenebilir enerji

Doğada varolan, harcanan enerjiye eşit oranda veya daha çabuk şekilde kendini yenileyen ve tükenmeyen enerji kaynaklarına “yenilenebilir enerji kaynakları” denir. Güneş, rüzgar, su gücü, jeotermal, biyokütle ve biyogaz en önemli yenilenebilir enerji kaynaklarıdır. Bu kaynaklar çevreye ve insan sağlığına zarar vermezler, ekonomiktirler.

Bugün dünyanın pekçok yerinde kömür, petrol ve doğalgaz kullanımı yaygındır. “Fosil yakıt” olarak bilinen bu enerji kaynaklarının tüketimi teknolojinin gelişmesiyle birlikte artmıştır. Kendini yenileyemeyen ve günün birinde tükenecek olan bu kaynaklar çevreyi ve insan sağlığını tehdit etmektedir. Ayrıca bu kaynaklardan enerji elde etmek pahalıdır. En doğru çözüm, tüm dünyanın yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmesidir.

Ekolojik (biyolojik, organik) tarım

Tarımda yapılan hatalı uygulamalar sonucunda bozulan doğal dengeyi yeniden kurmayı amaçlayan; çevreye ve insan sağlığına dost üretim metodları içeren; kimyasal tarım ilaçlarını, hormonları ve mineral gübreleri yasaklayıp organik ve yeşil gübreleme, münavebe, toprak muhafazası, bitkinin direncini arttırma, doğal düşmanlardan faydalanma gibi yöntemleri kullanan; bütün bu uygulamaların kapalı bir sistemde gerçekleşmesini tavsiye eden; üretimde sadece miktar artışını değil, ürün kalitesini de amaçlayan üretim yöntemine “ekolojik tarım” denir.

Ekolojik tarımın en önemli özelliklerinden biri, her aşamasının kontrollü olması ve elde edilen ürünün sertifikalandırılmasıdır. Kontrol, üretimin başından sonuna kadar düzenli kayıt tutulması, üretim sürecinin gözlenmesi, gözlem sonuçlarının rapor edilmesi, ürünün laboratuar analizleri ile test edilmesi ve denetlenmesi; sertifikasyon ise elde edilen ürünün bir sertifikasyon kuruluşu tarafından belgelenmesidir.

Konvansiyonel tarım (ekolojik tarım dışında kalan bütün metodlar) sayesinde üretimde artış olduğu bir gerçektir, fakat kullanılan ilaçlar, hormonlar ve mineral gübreler çevreye ve insan sağlığına zarar vermektedir. Toprağa, oradan da sulara karışan bu maddeler insanları olduğu kadar doğada yaşayan diğer canlıları da olumsuz yönde etkilemektedir.  

Geri dönüşüm (Geri kazanım)        

Değerlendirilebilir nitelikte olan katı atıkların (cam, plastik, metal, kağıt, pil, beton, elektronik atıklar, organik atıklar..) türlerine göre ayrılması, toplanması, çeşitli geri dönüşüm yöntemleri ile hammaddeye veya tarım girdisine dönüştürülmesi veya enerji sağlamak amacıyla yakılması sürecine “geri dönüşüm” veya “geri kazanım” denir.

Dünya nüfusunun giderek artması ve tüketim alışkanlıklarının değişmesi ile doğal kaynaklarımız her geçen gün azalmaktadır. Geri dönüşüm, bu kaynakların korunması açısından çok önemlidir. Değerlendirilebilir katı atıkları geri dönüştürüp tekrar hammadde haline getirmek suretiyle tüketimi azaltmak ve kaynakları verimli kullanmak mümkündür. Bu sayede israfın önüne geçilir ve doğal kaynakların gelecek nesiller tarafından da kullanılması sağlanır. Örneğin, 1 ton kullanılmış kağıdın geri dönüştürülmesi ile 17 ağaç kurtarılmış; plastik atıkların geri dönüştürülmesi ile petrol daha az kullanılmış olur.

Atıkların geri dönüştürülmesi çevre kirliliğinin engellenmesi açısından da önemlidir. Örneğin, kağıt atıkların tekrar kağıt imalatında kullanılması hava kirliliğini % 74-94, su kirliliğini % 35 oranında engellemektedir. 

Geri dönüşüm, malzeme üretiminde endüstriyel işlem sayısını azaltmak suretiyle enerji tasarrufu sağlar. Örneğin, l ton kullanılmış kağıdın geri dönüştürülmesi ile 4100 kilovat saatlik enerji tasarrufu sağlanmış olur; bu miktar, bir ailenin 1 yıl boyunca kullandığı elektrik enerjisi kadardır.

Geri dönüşüm sistemi sayesinde çöpe atılan atık miktarı azalır; böylece, atıkların taşınması için daha az enerji, depolanması için daha az alan harcanmış olur.

Geri dönüşümün uzun vadede verimli bir ekonomik yatırım olduğu unutulmamalı; evlerden ve işyerlerinden çıkan atıklar türlerine göre ayrılarak sisteme dahil edilmelidir.

Ekolojik mimari

Yapıların, toksik maddeler içeren endüstriyel malzemelerle değil, insanın doğasına uygun sağlıklı malzemelerle yapılması esasına dayanan sisteme “ekolojik mimari” denir. Ekolojik mimaride amaç, yapıyı kullanacak kişinin ihtiyaçlarına ve inşa edileceği ortamın özelliklerine göre planlanmış, çevreye ve insan sağlığına zarar vermeyen, az enerji tüketen ve bu enerjiyi güneş ışığından elde eden, bakımı kolay ve ekonomik yapılar inşa etmektir. Uygulama sırasında taş, toprak, ahşap, ahşap lifi, kireç, kil, saman, hasır, keten, kenevir, kargı, saz, yosun, okaliptüs-mersin-zakkum yaprağı gibi yerel-yenilenebilir malzemeler, yerel teknikler ve insan gücü tercih edilmektedir.

Tüketim alışkanlıklarımız

- Alışverişlerde naylon poşet yerine bez çanta, file veya sepet kullanın.

- Ekolojik tarım yöntemleriyle üretilmiş ürünleri tercih edin.

- Ambalajlı ürünlerden olabildiğince kaçının.

- Plastik veya kağıt mutfak eşyası (bardak, tabak, çatal vb.) kullanmayın.

- Kimyasal temizleyiciler yerine arapsabunu veya zeytinyağlı sabun kullanın.

- Birşeyi atmadan önce tekrar kullanıp kullanamayacağınızı düşünün ve yaratıcı olun.

- Geri dönüştürülebilecek katı atıklarınızı türlerine göre ayırıp geri dönüşüm kumbaralarına atın veya atık toplama merkezlerine teslim edin.  

- Eski eşyanızı, giysilerinizi, çocuklarınızın oyuncaklarını ve kitaplarınızı çöpe atmak yerine ihtiyaç sahiplerine veya “ikinci el mağazaları”na verin.

- Yeni bir cihaz almadan veya varolan bir cihazı daha üst modeliyle değiştirmeden önce gerçekten ihtiyacınız olup olmadığını gözden geçirin.

- Kullanmadığınız veya süresi geçmiş ilaçları, doğru şekilde imha edilmesi için en yakın sağlık müdürlüğüne verin; çöpe attığınızda, ilaçların içindeki kimyasal maddelerin toprağa ve suya karışacağını unutmayın.

- Mutfağınızdan çıkan organik çöplerin ve bahçenizdeki bitki artıklarının gübre yapımı için ideal malzemeler olduğunu unutmayın.