Zeytinburnu Tıbbi Bitkiler Bahçesi

Türkiye'nin ilk tıbbi bitkiler bahçesi
ekosistemimizin farkına varmak için fırsat sunuyor..

Kimyasal katkısız yetişen 700'ü aşkın tıbbi bitki,
sera, herbarium, laboratuar..

Sağlık Çevre Okulu, staj imkanı, yayınlar,
tez-proje ve kurum destekleri..

Geçmişle bugünü buluşturan
geleneksel tıp festivali..

Biyoçeşitliliğin korunup geliştirilmesine,
tıbbi bitkilerin etkin ve güvenli kullanımına katkı..

Doç.Dr. Ahmet Kalaycıoğlu

 

“Kuant” gözle görülemeyen demektir. Kuantumterapi, kökenini kuantum fiziğinden alan bir teşhis ve tedavi yöntemidir. 1955 yılında, Rusya’daki askerî çalışmalar sırasında, kuantum fiziğiyle ilgili araştırmalar yapılırken bulunan “kuant ışınımı”nın tıpta kullanılması yönünde çalışmalar yapılmış, bu süreç 1988’e kadar sürmüş, 1990 yılından itibaren pekçok ülkede kullanılmaya başlamıştır. Kuantum fiziği moleküler seviyeyle ilgilenir. Kuantumterapi ise vücudumuzdaki gözle görülemeyen değişiklikleri inceler ve bu değişikliklerin yolaçtığı bozuklukları tedavi eder. Bugün 30’dan fazla ülkede (Rusya, ABD, Kanada, Almanya, Fransa, Danimarka, Polonya, Yugoslavya, İsviçre, Norveç, İsveç, Kore, Tunus, Lübnan..), -çoğu Rusya’da olmak üzere- 9800’e yakın merkezde uygulanmaktadır.

Vücudun yapı taşları olan hücreler dokuları, dokular organları, organlar sistemleri, sistemler vücudu meydana getirir. Vücuttaki bozuklukların tespiti sırasında değerlendirilebilecek en küçük birim hücredir. Hücrenin alt birimleri olan DNA ve RNA düzeyinde tetkikler de mevcuttur, fakat bunlar uzun süreli ve zahmetlidir. Bugünkü tıp ve fizik bilgileri hücre düzeyinde değerlendirmeler yapmayı mümkün kılmaktadır. Bu değerlendirmeler, vücuttaki bozuklukların hastalık haline gelmeden teşhis ve tedavi edilmesini sağlamaktadır.

Hücrenin etrafını saran zarın belirli bir elektriksel aktivitesi vardır. Hücre ölümü gerçekleştiğinde bu aktivite de son bulur. “Hücre membran potansiyeli” adı verilen bu elektriksel aktivite -70 milivolt ile -90 milivolt değerleri arasındadır. Herhangi bir sebeple bozulan hücrenin vereceği ilk tepki, zardaki elektriksel aktivitenin değişmesi ve normal değerlerin dışına çıkmasıdır. Kuantumterapi, hücre düzeyindeki bu değişiklikleri çeşitli ölçümler yoluyla inceleyen, değişikliklerin yolaçtığı bozuklukları ve hastalıkları teşhis eden, hücrelerden hareketle organlar, sistemler ve vücudun tamamı hakkında fikir veren, hücre zarının elektriksel aktivitesini normal seviyeye getirerek bozuklukları tedavi eden bir yöntemdir. Sağlığı desteklemek üzere, koruyucu hekimlik, teşhis, tedavi ve rehabilitasyon programlarını içerir.

 

Koruyucu hekimlik
Belirli devrelerle atak yapan bazı kronik hastalıklarda, doğru zamanda uygulandığında, atakların sayısını 4-6 kat azaltabildiği tespit edilmiştir. Geriatri dalında yapılan araştırmalar, koruyucu ve rehabilite edici kuantumterapinin insan ömrünü 7-12 yaş uzattığını göstermektedir.  

 

Teşhis
Vücuttaki tüm organların deri üzerinde bir yansıma alanı vardır. Organların enerjileri, “dermatom” adı verilen bu alanlara yansır. Yani deri, iç organların aynasıdır. Kuantumterapi yönteminde, bu özellikli noktalardan yapılan ölçümlerle doku veya organa ait “fonksiyonel bilgi” almak mümkündür. Elde edilen değerler soft yazılımla değerlendirildiğinde dokular-organlar-sistemler, geçirilmiş hastalıklar, mevcut durum ve yaşanabilecek problemler hakkında bilgi sahibi olunur.

Teşhis öncesinde dikkat edilmesi gereken bazı hususlar vardır:

- İlaç kullanılıyorsa en az 10 gün önce bırakılmalıdır.

- Duş alınarak vücuttaki statik elektrik boşaltılmalıdır.

- Aşırı aç veya tok olunmamalıdır.

- Aşırı uykulu ve uykusuz olunmamalıdır.

- Parfüm ve deodorant kullanılmamalıdır.

- Ellerde krem varsa yıkanmalıdır.

Ortalama 20-30 dakika sürmekte, bir hastalık tespit edildiğinde detaylı inceleme için 15 dakika kadar uzayabilmektedir. Bazı özel durumlarda klasik tıbbın imkânlarından faydalanmak gerekebilir. Örneğin, kalbin fonksiyonu, çalışması, kapakçıkları, kas kütlesi, lenf dolaşımı, zarı, sinir ağı gibi konularda fonksiyonel bilgi verebilen kuantumterapi, damarlardaki tıkanıklığın yüzdesini verememekte, ancak damarların beslediği alanların fonksiyonunu değerlendirmektedir. Böyle durumlarda anjiyografi gerekebilir. Hangi ileri tetkikin yapılacağı hususunda yol gösterici bir yöntem olan kuantumterapi, hastayı lüzumsuz tetkiklerden korumaktadır.  

Kuantumterapi teşhisi birkaç modülden oluşur; her bir modül ayrı ayrı ve birlikte çalışabilir. Hastaya uygun teşhis modülü seçilir. Hastadan kısa sürede derin bilgi alınır; uygun tedavi ve ilaçlar tespit edilir. Film, tahlil gibi yöntemlere gerek kalmaz. Tıbbın tüm branşlarında kullanılabilir. Teşhis cihazları, görsel arayüzleri sayesinde hekimlere kolaylık sağlar. Cihazlar optik/mekanik kameralarla donatılmıştır ve radyasyon, infrared gibi parametreleri algılar. Bu parametreler yazılım desteğiyle işlenerek teşhis sırasında kullanılacak verileri üretirler.

 

Tedavi
Zararsız elektromanyetik foton enerjilerini kullanarak, elektromanyetik iletişim bozukluklarının sebep olduğu hastalıkları iyileştirir ve sağlığı korur. Erken teşhis konmuş, iyileşme yeteneğini kaybetmemiş, ileri yaşta olmayan, dejenerasyon gelişmemiş kişilerde, 200’e yakın hastalık türünde tedavi edicidir. Araştırmalar, kuantumterapinin, kardiyoloji, cerrahi, ortopedi/travmatoloji, gastroenteroloji, nöroloji, pulmonoloji, stomatoloji, dermatoloji, jinekoloji, kozmetoloji ve spor tıbbında başarıyla uygulandığını göstermektedir. 

Bütün vakalarda, kullanılan ilaçlara devam edilmesi, ilaç kullanılmıyorsa hekim tarafından uygun görülen ilaçların kullanılması tavsiye edilmektedir. Çünkü araştırmalar, kuantumterapi ve ilaç tedavisinin birlikte uygulandığı durumlarda iyileşme hızının arttığını, daha az ilaç tüketildiğini ve kullanılan ilaçtan daha yüksek verim alındığını göstermektedir.

Kuantumterapi cihazı, deri üstü ve deri altında oluşan patolojik olaylarda bölgesel ve eksternal olarak uygulanır.

Ortalama 15-40 dakika sürmektedir. Her gün veya günaşırı 10-15 seans (1 kür) olarak uygulanır. Bazı kronik hastalıklarda 3 veya 4 hafta arayla, 2-3 küre kadar tedavi gerekebilir.

 

Rehabilitasyon
Kompleks ve ağır ameliyatlar, uzun süreli radyasyon veya kemoterapi sonrasında hemen  kuantumterapi tatbik edildiğinde iyileşme süresini 2-3 kat azaltabildiği görülmüştür. Ayrıca, sporcuların, savaşa katılan askerlerin ve afetzedelerin psişik durumlarını iyileştirir.

 

Kuantumterapinin başlıca faydaları şunlardır:

- Hastalıkları önler.

- Erken teşhis sağlar.

- Kan akımını arttırır.

- İltihap gelişimini önler.

- Bağışıklık sistemini uyarır.

- Ağrıyı azaltır.

- Kollojen sentezini arttırarak organlardaki ve ciltteki gevşemeyi, kırışıklıkları önler.

- Bazal metabolizmayı arttırarak vücudu toksik maddelerden temizler, vücutta yağ vb. maddelerin birikmesini önler.

- Vücudu gençleştirir ve dinçleştirir.

- İlaçla tedavinin etkinliğini arttırır.

- İlaç tüketimini azaltır veya tamamen bıraktırır.

- Hızlı iyileşme sağlar.

- Hastahanede kalım süresini kısaltır.

- Yaşlıların yaşam kalitesini yükseltir.

Ayrıca, sağlık personeline hızlı bir eğitimle öğretilebilir, kolay taşınabilme ve uygulanabilme özelliği dolayısıyla okullarda, huzurevlerinde, sporcularda, askerî hizmet koşullarında, kırsal bölgelerde rahatlıkla kullanılabilir, ülke ekonomisine katkı sağlar, çevreye duyarlıdır.

%80-95 oranında güvenilir bir yöntemdir. Vücuda herhangi bir zararı yoktur. Teşhis sırasında yapılan işlem, organların deriye yansıttığı elektriğin ölçülmesidir. Tedavi sırasında ise hücreye oldukça masum uyarılar gönderilmekte ve bu uyarılarla hücreye yol gösterilmektedir. Yani esas olan, vücudun kendi içindeki eczaneyi harekete geçirmektir.